Bunun başka yolu yok. İngilizce, küresel iş dilidir ve her çalışanın belirli İngilizce çalışma bilgisinin olması şarttır. Ancak bu bizim gibi ana dili İngilizce olmayan ve İngilizce ile aynı dil ailesinden olmayan dil toplulukları için biraz daha engebeli bir yolculuk. Verilerle konuşmamız gerekirse İngilizce Yeterlilik Endeksi’nin (EPI) son araştırmaları Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinin dünyadaki en düşük İngilizce yeterliliğe sahip olduğunu söylüyor.
İş yerinde yabancı dilde iletişim kurmak, İngilizce bilgisi olmayan kişiler için sıkıntı olabilir. Bu yanlış anlamalara yol açmanın yanı sıra, dışlanma, yetersizlik ve bunların doğal bir getirisi olarak kendine güven eksikliğine neden olabilir.
Peki, bu sorunla başa çıkmanın en doğru yolu nedir? Elbette çalışanlara İngilizce öğretmek veya var olan İngilizce bilgilerini geliştirmek!
Dil engelleri, birçok uluslararası şirketin ortak sorunudur. İlerleyen yıllarda küreselleşmenin ışığında gittikçe daha fazla şirketin bu sorunla karşılaşması bekleniyor. Ancak şirketlerin başarılı bir yıl geçirmeleri için çalışma ortamındaki iletişimin etkin olması çok önemlidir.
Peki, iş yerinde yabancı dil engelini aşmak mümkün mü? Bunun yanıtı kocaman bir evet! O halde gelin bunun nasıl gerçekleşeceğine dair ipuçlarına göz atalım!
Sade bir dil kullanın
İster ana dilinizi ikincil dil olarak bilen biriyle çalışıyor olun, ister teknik bilgisi olmayan iş arkadaşlarınızla derin teknik bir sorunu tartışıyor olun. Ne olursa olsun mümkün olduğu kadar sade dil kullanma alışkanlığına sahip olmalısınız. Pek çok insan iş yerinde daha bilgili, zeki veya önemli olduğunu kanıtlamak için büyük kelimeler kullanmaya çalışıyor ancak bunu yaparken kimseye iyilik yapmış olmuyorlar.
Jargon veya ezoterik kelimeler kullanmak, yalnızca iletişimsizlik fırsatı yaratır ve insanların söylediklerinizi anlayamadıkları için kendilerini kötü hissetmelerine neden olur. İş yerinizde sade ve basit bir dil kullanmak ve tüm konuları olabildiğince açık şekilde anlatmak bir anahtardır.
İyice düşünün ve yavaş konuşun
İş yerinde yabancı dilden kaynaklanan iletişim sorunları her zaman iyi düşünülmeden söylenmiş sözlerden kaynaklanır. Net düşün, ne konuş kuralını uygulayın. Ne söylemek istediğinizi, karşı taraf ile iletişim kurmaya başlamadan düşünün. Önce iyi bir fikir edinin. Sonra yavaş ve tane tane konuşun. Kurduğunuz cümlelerin, kullandığını kelimelerin ve yaptığınız konuşmanın dinleyiciler tarafından kolay anlaşılması için kelimeleri açık ve net şekilde telaffuz etmeye çalışın.
Soru sormaktan çekinmeyin
İş dünyasında hemen herkes çok bilgili olmak zorundalığı hisseder. Bu da çeşitli problemlere yol açar. Örneğin İngilizce’yi akıcı konuşamayan kişilerin anlamadıkları konularla ilgili soru sormamaları, açıklama istememeleri alışılmadık bir durum değildir. Çünkü soru sormaktan utanırlar. Bunun kendilerini ve belki de pozisyonlarını kötü etkileyeceğinden endişelenirler.
Ancak lütfen bunu yapmayın! Bunu yapmak, özellikle varsayımlarda bulunmak profesyonel hata yapma şansınızı ciddi şekilde artırır. Açıkça anlayana kadar karşınızdaki kişiden söylediklerini tekrarlamasını istemekten çekinmeyin.
İletişim ortamınızı dikkatlice değerlendirin
Bazı mesajlar yüz yüze, bazıları telefonla bazıları ise e- posta yoluyla en iyi şekilde iletilir. Seçtiğiniz iletişim ortamı, mesajın hedeflenen alıcı tarafından doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Bunun için uzun bir yol kat eder. Ortak dilde yetkin olmayan kişiler için, birden fazla kanal kullanmak akıllıca olacaktır. Örneğin, bir e-posta ile telefonda iletilen bir kısa mesajı takip etmek, hem iletişimin önemini doğrulayabilir hem de herhangi bir karışıklık yaşanmasını önleyebilir.
Doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol edin
İş yerinde İngilizce konuşurken karşı tarafı doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek her zaman iyi bir fikirdir. Bunu nasıl yapabilirsiniz bakalım. Öncelikle, konuşmacı konuşmasını bitirdikten sonra konuşmayı özetleyip az önce söylediklerinin doğru olup olmadığını sorabilirsiniz. Eğer siz konuşmacı iseniz beden dilinize mümkün olduğu kadar dikkat edin. Eğer dinleyicinin anlamadığını düşünürseniz söylediklerinizi anlayıp anlamadıklarını sorun. Gerekirse konuşmanızı tekrar edin.
Sabırlı olun
Yeni bir dile alışmak konusunda en önemli noktalardan biri de sabırdır. Sizinle iletişim kurmaya çalışırken diğer insanlarda bıkkınlık belirtileri fark edebilirsiniz veya kendiniz de bu durumdan sıkılabilirsiniz. Ancak bunun bir süreç olduğunu, pratik yaparak sonunda iş yerinde dil engellerini aşacağınızı ve akıcı şekilde İngilizce konuşacağınızı unutmayın.
Güvenilir bir çeviri hizmeti bulun
Uluslararası bir şirkette çalışıyorsanız, nitelikli bir çevirmenin yardımına başvurun veya ihtiyaçlarınızı karşılayan bir çeviri hizmeti bulun. Tüm şirket için önemli görülen her belge diğer şirketinizin ana diline çevrilmelidir. Bir servis bulurken dikkatli olun ve niteliklerini incelediğinizden emin olun. Metni bir dilden diğerine çevirdiğini iddia eden birkaç ücretsiz web sitesi göreceksiniz, ancak bunlar farklı lehçeleri hesaba katmayabilir. Ve bazen, kelimelerin farklı kültürlerde farklı kullanımları olduğunu unutmayın.
Çalışanlarınız için konuşma odaklı yabancı dil kursu açın
Çalışanlarınızın yabancı dil öğrenmesini desteklemek için kurumsal İngilizce eğitimleri, konuşma odaklı dil kursları veya İngilizce özel dersleri tercih edebilirsiniz. Bu sayede çalışanlarınıza alanlarıyla ilgili jargona hakim olma şansı vermiş olursunuz. Ayrıca bu çalışma performanlarını artırıp bir yandan da çalıştığınız yabancı pazarlarda satış şansınızı yükseltmeniz anlamına gelebilir. Unutmayın ki çalıştığınız pazarı uluslararası bazda ne kadar iyi bilirseniz o denli başarılı olursunuz. Bunun yolu da alanınızla ilgili deyim, kalıp, ifade ve terimleri öğrenmekten geçiyor. Kurumsal İngilizce dil eğitimlerini tercih ederek hem çalışanlarınız hem de şirketiniz bir adım önde olur. Bunun yanında çalışanlarınıza sunduğunuz bu temel gereksinim yabancı dil kursları onların pek çok eksiğini kapatıp işlerine olan sadakatlerini artıracaktır.
Çalışanların ana dilini öğrenin
Elbette profesyonel olarak demiyoruz. Çalışanlarınızı ana dillerinde selamlamak, basit günlük sohbetler etmek, teşekkür etmek vb. hareketler onları teşvik edecektir.
Görsel iletişim yöntemlerini kullann
Kelimeler çoğu zaman bizi başarısızlığa uğratırlar. Bu nedenler de göstermek çoğu zaman anlatmaktan çok daha etkili olabilir. Nasıl olabilir hemen açıklayalım. Karmaşık kavramları açıklamak için çeşitli resim ve diyagramlar kullanmayı deneyin. Görsel metaryeller çalışanların konuyu daha iyi kavramasını sağlamak yanında yaratıcı düşünmeyi de destekler.
Tekrar edin
Dil engeli olsun ya da olmasın, insanlar bir şeyi anlamak veya hatırlamak için çoğu zaman tekrara ihtiyaç duyar. Kimsenin bir kez söylediğiniz bir kelimeyi hatırlamasını beklemeyin. Eğer anlattığınız konu önemliyse bunu iletişiminizin bir parçası haline getirin.
Saygılı olun
Dil engelleri, iletişimin önündeki tüm engeller gibi, sinir bozucu olabilir. Sabır ve anlayış gerektirirler. Siz veya ekibiniz iletişim kurmak için mücadele ederken, asla sesinizi yükseltmediğinizden emin olun. Daha yüksek sesle değil daha yavaş ve tane tane konuşun. Ve unutmayın ki, yabancı dil engelinin var olduğu bir çalışma ortamında çalışan kişi gerçek yeteneğini gösteremeyebilir.
Son olarak,
Dil engelleri zor olabilir, ancak inovasyonu, yaratıcılığı ve başarıyı yönlendiren şey farklı kültürlerden ve geçmişlerden gelen insanlarla çalışmaktır. Bir dil engelini aşmanın tek yolu o dili öğrenmektir. İngilizcenizi geliştirin. Bir dil engelini aşmak genellikle sadece zaman meselesidir.
GNR Eğitim