Bu kelimeleri konuşurken hemen doğru kullanman için sana tavsiyelerde bulunacağız. Konunun İngilizcesi Countable and Uncountable Nouns.
İngilizce öğrenirken önemli olan konuşmaya çaba harcanması ve konuşarak öğrenmektir. Gramer konuları konuşurken öğrenilmelidir. Sayılabilen veya sayılamayan kelimeleri bir gramer konusu olarak çalışıp öğrenenlerin çoğu zorlanmaktadır. Kullanılmayan her bilgi zamanla unutulur. Bu yüzden bu kelimeler bir gramer kuralı olarak öğrenildiğinde ezberlenemez veya kalıcı olarak öğrenilemez. Konuşarak aktif öğrenildiğinde unutulmamaktadır.
Öncelikle bu kelimeleri nasıl kolayca nasıl öğrenebilirsin bundan bahsedelim. Gramer kuralıdır ama ezberlemeye çalışmamalısın. Sayılamayan kelimeler sayısı, sayılabilen kelimelere oranla çok azdır. O yüzden stres yapmaya gerek yok. Mantığını kavraman yeterli olacaktır.
Sayılamayan kelimelerle bilmen gereken en önemli bilgi bu kelimeler çoğul ek almamaktadır. Bu yazımızı okuduğuna göre İngilizce de çoğul kelimelere “s” takısı eklendiğini biliyorsundur. Aynı zamanda ingilizce de “are” yardımcı fiili olduğunu biliyorsundur. Sayılamayan kelimelerden sonra cümlede are kullanılmamaktadır.
İngilizceyi yeni öğrenmeye başlayanlar Türkçe ile İngilizceyi kıyasladığında ne saçma kuralları var diye düşünebilir. Aslında biz Türkçe’de sayılamayan veya sayılabilen kelimeleri kullanmaktayız. Bu yüzden Türkçe nasıl kullandığının farkına varmalısın. Bunun farkına varırsan bu konuyu ayrıca çalışman gerekmez. İngilizce konuşurken kural düşünmene gerek kalmaz. Mesala ingilizce de para kelimesinin sonuna s çoğul eki gelmez. Şimdi Türkçe cümlelerinde para kelimesini nasıl kullandığını düşün. Türkçede 10 para, 20 para, 30 para diye saymıyoruz. Para birimini sayıyoruz. Aynı mantıkla İngilizcede Money anlamına gelen para kelimesi sayılamayan kelimelerdendir.
Eskiden ülkemizde komşudan evde olmayan şeylerden bir miktar istemek normal bir şeydi. Eski günlerde olduğumuzu hayal edelim ve komşudan Türk kahvesi isteyeceğimizi varsayalım. Türk kahvesini isterken ölçüsünü belirterek mi söylersin yoksa elinde bir fincanla gidip bir fincan istediğini belirterek mi söylersin. Komşun bir fincan da verebilir, bir su bardağı da. Ama şu kadar miktar kahve verdim demez. Bunun gibi tuz, şeker, pirinç, baharat, un, buğday v.b taneli miktarlardaki ürünlerin ölçüsü bardak, fincan, kaşık gibi ölçülerle tarif edilir. Bu tarz kelimeleri yani içine konduğu nesneye göre ölçüsü tarif edilen ürünleri sayılamayan kelimeler olarak hafızana yerleştirebilirsin. Böylece konuşurken ingilizce gramer kuralını hatırlamana gerek kalmaz. Bu tarz sayılamayacak küçük şeyleri sayılamayan kelimeler olarak hafızana yerleştir ve ingilizce konuşurken kelimenin sonuna s ekleme.
Hafta sonu kahvaltıyı dışarıda yaptığınızı düşünün. Gittiğiniz yerlerde genelde kahvaltılıklar yani bal, tereyağ v.b gıdalar belli bir kasede, kutuda, kapta v.b getirilir. Getirildiği kabın içinde ne kadar bal v.b bilmeyiz. Aynı şekilde çayın, ekmeğin, sütün, meyve suyunun da doğru ölçüsünü bilmeyiz. Bu tarz kelimeleri Türkçe’de de kullanırken bulundukları kap ile ölçülerini belirtiriz. Bu tarz kelimeleri ingilizce konuşurken s takısı almadan kullanmalısın. Ürünün birebir doğru ölçüsünü söyleyemeyip dışındaki kap ile tarif edeceğin ürünleri sayılamayan kelimeler olarak mantığına yerleştirmelisin. Yazımızı okurken ekmeği sayabiliyorum diye düşündüysen haklısın, ekmek sayılabiliyor. Ama ekmeği bir bütün olarak düşündüğünde sayılamayan kelime düşünmelisin. Gramını biliriz. Ya da dilimlendiğinde kaç dilim olduğunu biliriz. Masada kaç dilim olduğunu bilebiliriz. Yani sayılabilen kısım aslında kaç dilim olduğudur. Ekmek değildir. Bu yüzden ingilizce de two slices of bread, seven slices of bread derken çoğul olarak dilim kelimesini kullanırız.
Yaz gelince dondurma yemeyi sevmeyen yoktur. Öncelikle yukarıda yazdıklarımızı okuduktan sonra biraz düşün kendin karar ver. İngilizce dondurma yani ice-cream sayılabilen bir kelime mi sayılamayan mı sence? Dondurmayı nasıl sipariş verirsin?
Dondurmayı külahta söyleriz. Yerken tam ölçüsünü bilmeyiz. Kaç çeşit istediğimizi belirtiriz ve külahta alırız. Dondurma da bu yüzden sayılamayan kelimelerdendir. Dondurma sütten yapılır. Süt ve sütten yapılan her şey sayılamayan kelimedir. Yazımızı buraya kadar okuduğuna göre şaşırmadığını düşünüyoruz. Ama gene de belirtelim. Sütü bir bardakta ya da bir şişede içeriz. Hangi kapta ise o kapla ile ne kadar içtiğimizi belirtiriz. Süt ile bütün zeytinyağı v.b diğer sıvıların da sayılamayan kelimeler grubunda olduğunu mantığına iyice yerleştirdiğini düşünüyoruz.
Yaz gelince denize girmeyi, kum ile oynamayı veya kış gelince kar ile oynamayı neredeyse sevmeyen çocuk yoktur. Oynanan küçük şeylerden ne kadar miktar elimize aldığımızı bilemeyiz. İngilizce konuşurken snow veya sand derken sayılan mı sayılamayan kelimemi bu yüzden düşünmene gerek yok.
Kısaca elimize aldığımızda tam miktarını bilemeyeceğimiz küçük taneli her şeyi ve sıvıları sayılamayan kelimeler olarak kullanmalısın. S eklemeden konuşmalısın. İngilizce çalışma kitaplarında genelde sayılamayan kelimelerin listesi verilir. İngilizce öğrenmeye yeni başlayanlar bunları ezberlemeye çalışır. Konuşurken s eki geliyor mu gelmiyor mu düşünmekten konuşamaz. Sen onlar gibi olma. Neden sayılamayan kelime dendiğinin farkında ol. S eki gelecek mi gelmeyecek mi düşünme.
Elimize almadığımız ama konuştuğumuz soyut diye tanımlanan kelimeler de vardır. Müzik, aşk, adalet gibi. Bunları Türkçe konuşurken de adetleri ile konuşmayız. 5 adalet istiyorum demeyiz. Bu tarz kelimeleri de sayılamayan kelimeler olarak düşünmelisin.
İngilizce yeni öğrenmeye başlayanların sayılamayan ve sayılabilen kelimelerde uzun süre öğrenemediği kelime meyve kelimesi yani fruit’dir. Bir masada kase içinde muz, elma, armut ve ayva olduğunu düşün. Kaç adet var hemen sayamayız. İngilizce düşünerek konuşurken bir kabın veya bir kasenin içinde olan genel bir gruptan bahsettiğini düşünmelisin. Meyve ismi ingilizce de bir grubun adıdır. Para gibi grubun adıdır. Bu yüzden çoğul olarak düşünülmez. Sayılamayan kelimeler grubuna girer. Ama hangi meyve olduğunu ve adedini belirtiyorsan sayabildiğinin farkındasındır.
Bir kağıt al ve Türkçe aklına gelen kelimeleri yazmaya başla. Sadece gıdaları yazma. Soyut kavramlar olarak sınıflanan kelimelerden de yaz. Haber veya bilgi gibi. Evde duran eşyaları yaz. Sonra kelimelerin karşılarına sence sayılabilen mi sayılamayan mı kelime olduğunu belirt. Ayrıca bir dilim ekmek, bir şişe süt, bir kutu kola gibi şeyler de yaz. En son ingilizce çalışma kitabında kendini kontrol edebilirsin. Yanlışların olabilir. Ama önemli olan mantığını iyice anlamış mısın bunun farkına var. Zamanla ingilizce konuşman geliştikçe yanlışların konuşma sırasında düzelecektir.
İngilizce konuşarak öğrenilir. Eğer ilk günden konuşarak ingilizce öğrenmeni sağlayan bir kursa gidiyorsan bu alıştırmamızdan sonra eğitmeninden sayılabilen ve sayılamayan kelimeler ile ilgili pratik yapmak istediğini belirtebilirsin. Bu yazımızdaki alıştırmayı yaptıktan sonra istemen daha faydalı olacaktır. Konuşurken kural düşünmeden akıcı konuşmaya başlarsın.
Eğer bir kursa gitmiyorsan ve ingilizce öğrenmeye yeni başladıysan başlangıçta ilk günden konuşarak ingilizce öğrenmeni sağlayacak kurslardan destek alman çok faydalı olacaktır. Bu tarz kursların online ingilizce kursu seçenekleri de vardır. İstediğin yerde istediğin saatte internet ile bağlanabileceğin kurslardır. Online ingilizce eğitimi araştırırken ilk günden 40 dakikada konuşarak ingilizce öğrenmeni sağlayacak kursları araştırmalısın. Her online kursta bu imkan olmamaktadır. Bu tarz kurslarda amaç seni konuşturarak İngilizceyi kalıcı öğretmek hedeflenir. Gramer kurallarını konuşurken öğrenirsin. Sayılamayan ve sayılan kelimeler sana kuralları ile anlatılmaz. Sen ingilizce cümle kurarak konuşurken öğrenirsin. Bu yüzden bu konu ile ilgili özel ezber yapmana gerek yok. Sadece yazımızda bahsettiğimiz mantığını kavramaya çalış. Mantığını kavra ve bu konu ile ilgili eğitmenin ile ingilizce konuşma pratiği yap. Sende en yakın zamanda ingilizce konuşanlar arasına katıl.
GNR Eğitim