İlk defa ingilizce kelimelerle veya cümlelerle tanışılmaya başlandığında kurulan cümlelerden biri “I speak english” dir. Bu zamanlarda konuşmak fiilinin İngilizcesi speak diye öğrenilirken kısa bir süre sonra cümlelerde talk fiili ile tanışıldığında ne saçma diyenlerin sayısı çoktur. Konuşmak konuşmak işte neden iki fiil kullanıyorlar diye düşünenlerin sayısı çoktur.
Ne zaman speak ne zaman talk kullanman gerektiğini artık iyice öğrenme zamanı. Bu yazımız ile kalıcı olarak öğrenip konuşurken rahatlıkla doğru ingilizce konuşmak fiilini konuşmaya başlayacaksın.
Online birebir ingilizce eğitimi aldığını varsayalım. Başlangıç seviyesinden ingilizce konuşarak öğrenmeye başladığını varsayalım. Birebir İngilizce Kursunda eğitmeninle konuşma pratiği yaparken sana ilk sorulan sorulardan biri “Do you speak English” olacaktır. Eğitmenin seni konuşturmak için sorular soracaktır. Sorularda kelimeleri değiştirerek hem soru kalıplarını iyice anlamanı sağlatacaktır. Hem de senin ingilizce konuşarak cümle kalıplarını iyice pekiştirmeni sağlatacaktır. Sorularından birinin “do you speak spanish” olduğunu varsayalım. Konuşma pratiği olacağından sorulara gerçek cevaplar vermen gerekmeyecektir. “I speak spanish” veya “I don’t spanish” diye cevaplaman gerekir. I speak spanish cevabın ile ispanyolca konuşurum demiş olursun
Online birebir ingilizce kursunda eğitmenin ingilizce soru kalıplarını öğrenerek ingilizce konuşmanı geliştirirken ingilizce tüm özneleri öğrenmen için sorularını değiştirecektir. Sana ingilizce konuşma pratiği yaptırmak için birçok soru sorup cevaplanmanı sağlayacaktır. Birebir ingilizce eğitimi alıyorsan ders içerikleri sana özel olacaktır. Bu yüzden seni iyi tanır ve senin akıcı konuşabileceğin cevaplar vereceğin sorular sormayı tercih edecektir. İngilizce konuşma pratiği yaparken eğitmenin iki kardeşin olduğunu öğrendiğini ve “Do they speak english” diye sana kardeşlerinin ingilizce konuşup konuşmadığını sorduğunu varsayalım. Cevabın evetse, ingilizce konuşma becerinin gelişmesi için soruya uzun cevap vermen gerekir. Yani “they speak english” diye cevap vermen gerekir.
Farzedelim online ingilizce kursuna gidiyorsun ve 4 kişilik bir grup eğitimi alıyorsun. Bu ingilizce kursunun öğretme tekniği, ilk günden ingilizce konuşmanı sağlayarak ingilizce öğretmek olsun. Yani gruptaki 4 kişi ile birlikte hem ingilizce eğitimi alıyorsun hem de senle aynı seviyede olanlarla konuşma pratiği yapabiliyorsun. Kursunun olmadığı bir zamanda bir arkadaşınla yemek yediğini hayal et. Arkadaşının ingilizce kursunun nasıl gittiğini sorduğunu düşünelim. Grup dersi olduğu için birbirimiz ile ingilizce konuşuyoruz demen gerekecektir. Yani “We are talking in English” demen gerekecektir.
Evet artık speak ile talk arasındaki farkı iyice anlayabilirsin. İlk varsayım örneklerimizde senin ingilizce konuşup konuşmadığın sorulur. Sadece sen kendinle ilgili bilgi vermiş oluyorsun. Ama ikinci grup ders örneğimizde grup dersindeki arkadaşlarınla karşılıklı konuştuğunu belirtmiş oluyorsun. İlkinde ingilizce bildiğin için ingilizce konuşmak hayatının bir normali, rutini gibi konuşmuş olduğunu belirtmiş olursun. Aynı her sabah sekizde uyandığını belirtmiş olmak gibi. İkincisinde ise birileri ile sohbet ettiğini belirtmek anlamında kullanılan konuşmuş olduğunu belirtirmiş olursun. Yani ilkinde karşılıklı bir konuşma yoktur ikincisinde ise karşılıklı bir konuşma vardır. Tek taraflılık söz konusu ise veya bir rutin durumdan bahsetmek söz konusu ise konuşmak fiili olarak speak fiilini kullanmalısın. Eğer karşılıklı olarak yapılan konuşmak fiilinden bahsetmek söz konusu ise talk fiilini kullanmak gerekir. Kursundan bahsederken bu yüzden we are talking in english demen gerekir. Sen kurstaki arkadaşlarla karşılıklı ingilizce konuşmuş olacaksın.
İngilizceyi öğrenmeye çalışıyorsun ve arkadaşınla bir kafede sohbet ederken yan masadaki iki kişinin İngilizce konuştuğunu duyuyorsun. Arkadaşına yan masadakileri göstererek şöyle diyorsun “onlar ingilizce konuşuyorlar, umarım ben de en yakın zamanda konuşacağım” Yan masadakilerin ingilizce konuştuklarını belirttiğini ingilizce söylemen gerektiğinde “They are talking in english” demelisin. Çünkü karşılıklı birbirleri ile konuşuyorlar. Yazımızda birebir ingilizce eğitimi aldığını varsayarken eğitmenin sana kardeşlerinin ingilizce bilip bilmediğini sorduğunu ve seninde “they speak english” cevabı verdiğini varsaymıştık. Bu varsayımda kardeşlerinin karşılıklı konuştuğunu belirtmiyorsun ingilizce bildiklerini ve bu yüzden ingilizce konuştuklarını söylemiş oluyorsun. Kafede yan masada oturanlardan bahsederken ise onların karşılıklı konuştuğunu söylemiş olursun.
Speak ile talk arasındaki farkı iyice anladığını düşünüyoruz. Ama karşılıklı konuşmak ile rutin konuşmak arasındaki fark dışında başka bir kullanım farkı da vardır. Örneklerimizi tekrar incele. Speak fiilinden sonra hemen english gelir. Ama talk fiilinden sonra in edatı gelir. Bu da iki fillin ingilizce kullanım ayırımlarından biridir.
Speak ve talk arasındaki başka bir farkı da yeni bir örnekle açıklayalım.
Turizm sektöründe bir rehber olarak çalıştığını düşünelim. Bir okulun konferans salonunda öğrencilere işinle ilgili bilgiler vereceğini yani konuşmacı olarak katılacağını düşünelim. Öğrenciler akşam ailelerine “bugün bir rehber konferans salonunda konuştu” diye bahsedecektir. “Today A Guide spoke at the conference” (Speak fiilinin V2 yani geçmiş zamanda yazılma ve söylenme şekli spoke’dır.) Bir konuşmacı ve dinleyenleri vardır. Ama tek kişi konuşuyordur. Bu durumlarda konuşmak fiilinin İngilizcesi olarak speak fiilini kullanmalısın.
Bazen konferanslarda konuşmacılar başka katılımcılarla birlikte de konuşabilmektedir. Bu durumda konuşma başkalarıyla gerçekleştiğinden talk fiilini kullanmak gerekir. “A guide talked at the conference”
Hayatımızı devam ettirirken sürekli konuşuruz. Bazen sadece biz konuşuruz. Bazen birileri ile konuşuruz. Başkaları ile olan diyaloglarımızda en sık kullandığımız cümlelerden biri de “onunla konuşacağım”dır. Yani biri ile konuşacağımızı belirtiyoruz. Bu yüzden başka biri olduğundan biri ile konuşmak söz konusu olduğundan “I will talk to her” demelisin. Bu cümlede biri ile karşılıklı konuşacağından bahsettiğinden speak kullanmamalısın. Yazımız ile birlikte tek taraflı bir konuşma söz konusu değilse her zaman talk kullanmayı unutmayacağından eminiz.
Yazımızda örneklerimizde ingilizce kurslar üzerinden varsayımlar yapmıştık. Kurslarda ingilizce eğitimi ister birebir olsun ister grup dersleri olsun genelde başlangıç seviyesinde konuşmalar hayatımızdaki rutinler üzerinden yapılır. Konuşmaların akıcı olması için hayatımızın rutinlerinden bahsedilir. Rutinler alışkanlarımız, her zaman yaptıklarımız olduğu için konuşma pratiğinde akıcı konuşmamızı sağlayan konular olur.
İster birebir ingilizce dersleri ister ingilizce grup dersleri olsun kurslara ya birebir giderek eğitim alabilirsin. Ya da online ingilizce eğitim avantajlarından faydalanabilirsin. Online kurslar sayesinde bir yere yetişmek zorunda kalmazsın. İstediğin yerden eğitimine internetin varsa devam edebilirsin. Gitmek istediğin kurs farklı bir şehirde olsa bile o kursa katılımcı olmana engel değil. Yeter ki internetin olsun. Yaşadığın şehirden istediğin şehirdeki kursa online bağlanabilirsin. Eğer grup dersleri alacaksan 4-6 kişiden fazla katılımcı olmamasına dikkat edebilirsin.
İster birebir ister online ingilizce kursu olsun kursları araştırırken ilk günden itibaren ingilizce konuşmanı hedefleyen yerleri seçmeye önem vermelisin. Yabancı dil konuşarak öğrenilir.
En yakın zamanda ingilizce konuşanlar arasına katıl, sen başkalarına speak ile talk fiili arasındaki farkı anlat.
GNR Eğitim