Beynin çalışma sisteminde hücrelerimizin birbiri ile olan bağlantılarında bir takım biyokimyasal süreçler gerçekleşmeye başlaması ile öğrenme eylemini gerçekleştirmeye başlarız.
Beyin hücrelerimiz arasındaki bağlantıların sayısı evrendeki yıldızların bile sayısından fazladır. Hücreler arasında biyokimyasal maddeler görevlerini yaparken hücreler arasında iletişimi sağlayarak bir hücredeki bilginin diğer hücrelere iletilmesini sağlamaktadır. Bu da öğrenme eylemini gerçekleştirir. Hücreler arasındaki bu iletişimin kuvvetli olması yeni öğrenilen bilginin uzun süreli ve kalıcı olarak öğrenilmesini sağlamaktadır. Bu iletişimin kuvvetli olması İngilizcemizi daha hızlı geliştirmemize katkıda bulunacaktır. İngilizce öğrenme sürecinde tavsiyelerimizi mutlaka uygulamalısın. Sana nedenlerinden bahsedeceğiz.
İngilizce Öğrenmeye Başladığında Fiziksel Aktivitelerini Artırmalısın
Bilimsel araştırmalar fiziksel egzersiz yapanların beyninin daha sağlıklı olduğunu göstermektedir. Beynin daha sağlıklı çalışması öğrenme süresinde etkili olduğunu göstermektedir. Bilim adamları spor aktivitelerinin beyinde derinlere yerleşmiş nöral ateşlemeyi tetiklediğini, yürümek ve koşmak gibi aktivitelerin beyin gücünü yükselttiğini gösteriyor. Beyin hücrelerinin birbiriyle iletişimin kuvvetlenmesinde hareket yapmamızın etkili olmasından dolayı İngilizce dil becerini geliştirirken hareket etmeye önem vermelisin.
İngilizce öğrenmeye başlayanların veya İngilizcesini geliştirmeye çalışanların İngilizce öğrenme sürecinde spor aktiviteleri yapması çok önemlidir. Günde en az 45 dakika yürüyüş yapılması yeni şeyler öğrenilmesinde etkili olacaktır. Konuşurken hafızamızı daha iyi kullanmamızı sağlayacaktır. İngilizce çalışırken beyninde daha fazla iletişim noktası oluşturman veya yeni hücreler oluşmasına katkıda bulunman daha kalıcı öğrenmeni sağlar. Bu da beyninin İngilizceyi aktif olarak öğrenme kapasitesini artıracaktır. Fiziksel bir aktivite yapmayı bir görev haline getirmemelisin. Yürürken İngilizceyi daha kısa sürede öğreneceğim diye kendini motive edebilirsin. Spor aktivitesi yaparken etrafında gördüğün şeylerin İngilizcesini söylemeye çalışabilirsin. Örneğin güneşin İngilizcesini kendine söylemek gibi. Tabelalarda gördüğün kelimelerin İngilizcelerini biliyorsan kendi kendine söyleyerek beyninin İngilizce duymasını sağlayabilirsin. Yürürken İngilizce birilerine sanki yol tarifi yaptığını hayal edip sağa veya sola dönerken İngilizce söylemeye çalışabilirsin. Gördüğün insanların dış görünüşleri ile ilgili düşündüklerini kendine söylemeye çalışabilirsin. Hava durumu ile ilgili cümle kurmaya çalışabilirsin. İlla o günkü hava durumunu değil. Başka hava durumları hayal edip söylemeye çalışabilirsin. Etrafında gördüğün nesnelerin renklerini söyleyebilirsin. İnsanlar gördüğünde akraba olduklarını hayal edip birbirleriyle olan bağları ile ilgili cümle kurmaya çalışabilirsin.
Bilimsel araştırmalar aynı zamanda hareket halindeyken insanların ezber yeteneğinin daha iyi olduğunu gösteriyor. İngilizce çalışırken ezberlemeden kalıcı öğrenmemiz gerekir. Ama yeni öğrendiğimiz kelimeler ile ilgili pratik yapmak önemlidir. Yürüyüş yaparken çalışırken yeni öğrendiğin kelimeleri kendine tekrarlayabilirsin. Hatta çalışırken o kelimenin içinde bulunduğu cümleyi birkaç kez kendine tekrarlamalısın. Tempolu yürürken tempona göre cümleyi veya kelimeyi tekrarlamalısın. Bu egzersiz hem senin kalıcı olarak öğrenmeni sağlayacaktır. Hem İngilizce kelime bilgini geliştirmek için ayrıca çalışma yapmana ihtiyaç duyurmayacaktır. Sosyalleşmek, bir şeyler izlemek, kitap okumak için ihtiyacın olan vaktini kelime öğrenmek için harcamamış olursun. Hem de beyninin daha hızlı bilgiyi hafızana yerleştirmesine katkıda bulunmuş olursun. Bir yabancı dili geliştirmekte aktif öğrenmek en etkili yöntemlerden biridir. Böylece İngilizceyi aktif olarak öğrenme kapasitesini artırmak için iki yöntemi aynı anda yapmış olursun. Hem hareket ederek beyin hücrelerinin daha iyi iletişim kurmasını sağlamaya başlarsın. Hem de yeni bilgileri etkili bir şekilde tekrar ederek beyin hücrelerinin daha kuvvetli iletişim kurmasını sağlamaya başlamış olursun.
İngilizce Konuşma Pratiği Yapmaya Başlarken ve Bitirirken Derin Nefes Almalısın
İngilizceyi kısa sürede öğrenmek için beynimizin çalışma sistemine katkıda bulunmak gerekir. Katkıda bulunduğumuzda öğrenmemizi kolaylaştırırız. Daha kalıcı olarak öğreniriz. Herhangi bir konu üzerine çalışmaya başlamadan önce yapılan mini bir nefes çalışması stres seviyemizi düşürür. Çalıştığımız şeye daha kolay konsantre olmamızı sağlar. Etkili bir çalışma ve her öğrendiğimizin kalıcı olması için nefes çalışmasına önem vermelisin. Derin nefes al ve ver. Çalışma öncesi saniyelik yapacağın nefes çalışması beyninin İngilizceyi aktif olarak öğrenme kapasitesini artıracaktır. Çalışma öncesi nefes alıp verme egzersizi sana daha iyi öğreneceğin konusunda da pozitif düşünce olacaktır. Beynine daha iyi ve hızlı öğrenmek için emek harcadığın sinyalini verecektir. Son yıllarda uzmanların belirttiği olumlu tanımlama komutunu beynine vermeye başlamış olacaksın.
Beyin rutinleri sevmez
Nefes alıp verme işlemini her zaman çalışma masanda vermemelisin. Birkaç saniyeni alacak nefes egzersizini bazen evin mutfağında, bazen odanda bazen de varsa balkonunda yapabilirsin. Yürüyüş yaparken de her zaman aynı yerlerden yürümemelisin. Yürüyüşe başladığın sokakları, caddeleri veya parkları değiştirmelisin.
Uyku Öncesi Beyin Hücrelerinin Arasındaki Bağlantıyı Kuvvetlendirmelisin
Uyku öncesi yorgunuzdur. Hem bedenimizi hem de beynimizi yorgun hissederiz. Hele İngilizce çalışmışsak daha da beynimizi yorgun hissetmiş olabiliriz. Gün içerisinde öğrendiğimiz her bilgi uyurken beynimiz tarafından işlenen bir veridir. Uyku hafızanın devamı olduğundan uyku öncesi yapılanlar çok önemli olmaktadır. Yeni bir şeyler öğrendiysek hücrelerimiz arasında bağlantının kuvvetlenmesine katkıda bulunmuşuzdur. Gece uyurken beyin hücreleri arasındaki bu bağlantı daha da kuvvetlenmektedir. Hafımıza iyice yerleşmektedir. Bu yüzden İngilizceyi kısa sürede öğrenmek istiyorsan uyumadan önce İngilizce pratiği mutlaka yapmalısın. İngilizce kitap okuyabilirsin. Okurken illa kelime kelime okuduğunu anlamaya çalışmana gerek yok. Sadece okumalısın. Eğer kelimelerini de öğrenmeye enerjin varsa tabi ki öğrenebilirsin. Ama günün yorgunluğunu üzerinde taşıyorsan sadece okumalısın. Kelime öğrenemeyeceğin için okumayı bırakmamalısın. Uyku öncesi kelimeler seçip onlarla ilgili konuşma pratiği yaparsan o kelimeleri hafızana yerleştirmek için kendine çok iyi bir şey yapmış olursun.
Stres ve Kaygıdan Uzak Durman Gerektiği Bilincinde Olmalısın
Uykunun, spor aktivitelerinin, nefes çalışmalarının beyin hücrelerinin iletişimini kuvvetlendirdiğinden İngilizceyi daha kolay öğrenebileceğinden bahsetmiştik. Stres ve kaygı ise beyin nöronlarının oluşmasını durdurur. Bu yüzden İngilizceyi öğrenme stresine girmemelisin. Ben konuşamayacağım, çok fazla çalışamıyorum, saatlerce film seyredemiyorum gibi olumsuz cümlelerle kendini strese sokmamalısın. İngilizceyi daha çok çalışmalıyım veya yavaş öğreniyorum stresine girmemelisin. Her insanın öğrenme şekli farklıdır. Bazı insanlar hızlı öğrenmeye başlayıp zamanla yavaş bir öğrenme süreci yaşayabiliyor. Bazı insanlar yavaş öğrenmeye başlayıp kısa bir süre sonra çok hızlı öğrenmeye başlayabiliyor. Bu yüzden yakın bir zamanda İngilizce öğrenirken çok hızlı akıcı konuşmaya başlayabilirsin. Kaygılanmamalısın. Sadece İngilizce ile ilgili değil herhangi bir başka konuda bile kendin ile ilgili olumsuz cümleleri beynin duymasından kaçınmalısın. Her zaman kendine kendin ile ilgili motive edici cümleler söylemelisin.
Kelime öğrenirken çok sık unutuyorsan "hafızam hiç iyi değil" cümlesini söylememelisin. Sadece İngilizce ile ilgili değil başka bir şey için de söylememelisin. Kelimeler için dijital sözlüğünden örnek cümleleri çalışma kağıdına yazıp birkaç kez kendine tekrarlamalısın. Seni kelime öğrenemiyorum stresinden cümlede kullanabiliyorum dedirtmeye başlatacaktır.
GNR Eğitim