Konuşurken hangisini kullanacağını düşünmekten ingilizce konuşmakta zorlandığını belirten kişilerin sayısı çoktur.
Say ve Tell fiilleri ingilizce konuşmaya yeni başladığında en çok kullanılan fiillerdendir. Bu yazımızda Say ve Tell fiillerini birbiri ile karıştırmaman için ayırımlardan bahsedeceğiz. Yazımızı okuduktan sonra bir daha bu fiiller yüzünden konuşmanın akıcılığını kaybetmeyeceksin.
Türkçe’de bir şeyler söylediğimizi belirtmek için tek fiil kullanırız. Söylüyorum, Söylerim, Söyleyeceğim, Söyledim demek için sadece söylemek fiilini kullanırız. Türkçe anadilimiz olduğu için Türkçe cümle içerisinde aslında yüklemleri destekleyen veya anlam kazandıran farklı kelimeler kullandığımızı fark etmeyiz. Özellikle bir dilbilgisi kuralı olarak bize anlatılmaz. Türkçe konuşurken bir şeyi bazen kime söylediğimizi cümlemizde belirtiriz. Bazen de kimin ne söylediğini birine aktarırız. İşte bizim Türkçe konuşurken çok farkında olmadığımız bu durumu ingilizcede önemsemek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden ingilizce konuşurken cümlemizde kime söylediğimizi belirtmemiz önem kazanıyor.
Say ve tell fiilinin farklarını sana yazacağız. Ama sende iyice anladıktan sonra Türkçe kendi anadilinde konuşurken bu farklılıkların farkında olmanı istiyoruz. İngilizceyi kısa sürede öğrenmek için hayatının akışına İngilizceyi yerleştirmelisin. Kendi anadilinde konuşurken zihninden kelimelerin İngilizcesini düşünmek bile senin hayatının akışına ingilizceyi yerleştirmek olacaktır. Söylemek filini Türkçe konuşmanda kullanırken söylemek fiilinin öncesinde ve sonrasında kullandığın kelimelerin farkına varmak zihninde buraya say buraya tell olmalı egzersizini yapmanı sağlayacaktır.
Bir seminere katıldığını hayal et. Seminerde dinleyip hoşuna giden bazı şeyleri İngilizce konuşma pratiği yaptığın eğitmenine bahsettiğini hayal et. Eğitmeninle ister karşılıklı konuşma pratiği yaptığını hayal et ister online konuşma pratiği yaptığını hayal et. Eğitmenine şunları şunları söyledi derken say fiilini kullanmalısın. Evet seminere katılanlara söyledi. Ama bunu konuşurken belirtmeyeceksen say fiilini kullanmalısın.
Farz edelim evde küçük bir kardeşin var. Acıktığını söylüyor olsun. Sadece oyuncakları ile oynarken acıktığını söylediğini düşün. Sen müsait değilsen annene kardeşim acıktığını söylüyor diye söylersin. Bu durumda da kardeşin özellikle acıktığını birinin ismini belirterek söylemediği için annene ingilizce söylerken say fiilini kullanmalısın.
Bazen arkadaşlarımıza bir şeyler anlattığımızda, kimseye bir şey söylememesini rica ederiz. “lütfen kimseye söyleme”. İngilizce bu cümleyi söylerken “Don’t say anything” demelisin. Çünkü özellikle söylememesini belirttiğin bir kişi yok. Sen ve arkadaşın arasında kalmasını istediğin şeyler.
Bir kafedesin ve bir arkadaşınla sohbet ettiğini hayal et. İş yerinde patronun toplantıda söylediği bir şeyler olsun ve sende arkadaşına anlatıyorsun. Örneğin patronun “gelecek ay performans ikramiyesi vereceğim” demiş olsun. Sen bunu kafede yanında olan arkadaşına Türkçe “patronumuz gelecek ay performans ikramiyesi verecek” diye söylersin. Türkçe cümlemizi bir daha okumanı istiyorum. Bu cümlede patronun kime söylediğini belirtmiyorsun. Patronun çalışanlara söylediği belli ama özel olarak şahıs belirtmeden söylediğini belirtiyorsun. Sadece toplantıdan senin için önemli bir ayrıntıdan bahsetmiş oluyorsun. Bu tarz durumlarda özel bir şahıs belirtmediğin durumlarda ingilizce konuşurken say fiilini kullanmalısın.
Ya patronun toplantıda herkesin içinde sana “Gelecek ay sana performans ikramiyesi vereceğiz” diye söylemişse?
İşte bu durumda patronun kime söylediğini belirtiyorsun. Bu cümleyi ingilizce konuşarak arkadaşına söylediğinde fiil olarak Tell fiilini kullanmalısın. Çünkü patronunun sana söylediğini konuşurken belirtmiş olacaksın. İngilizce “she told me” ile başlayarak devamını söylemesin. Told kelimesi tell fiilinin geçmiş zamanda kullanılan halidir. Yani V2 halidir.
Eğer küçük kardeşin oyuncakları ile oynarken odada olan babana acıktığını söylüyorsa, sen bunu annene ingilizce söylerken tell fiilini kullanmalısın. “She told my father” ile başlayarak annene söylemen gerekir.
Arkadaşınla telefonda konuşuyorsun yeni bir ilişkin var ve sevgilin sana ilk defa seni sevdiğini söylemiş olsun. Bunu ingilizce arkadaşına söylerken tell fiilini kullanmalısın. Sana söylemiş ve arkadaşınla sevincini paylaşırken “He told me that he loves me” demelisin. Sana söylediğini belirtiyorsun.
Bazen bazı şeyler birine değil herkese söylenir. Geniş aile olarak bir arada olduğunuz bir anda kuzenin yurtdışına gideceğini söylediğini düşün. Bunu ortak tanıdığına söylerken eğer ailede herkese söylediğini belirteceksen “He told everyone that” diye başlayarak söylemelisin. Tell fiilini kullanmalısın. Ama sadece kuzeninin ne söylediğini vurgulayıp, herkese söylediğini belirtmeyeceksen say fiilini kullanmalısın. Yani “he said” olarak cümlene başlamalısın.
Yazımızda ingilizce söylemek kelimeleri arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. Hazır tell fiilinden bahsetmişken tell fiilinin kullanıldığı başka bir kısımdan da bahsedelim.
Bir iş görüşmesinde mülakatlarda kişilere kendilerinden bahsetmesi istenir. Eski deneyimlerinden, aldığı eğitimlerden veya katıldığı seminerlerden bahsetmesi istenir. Eğer İngilizce yapılan bir mülakatta isen bu soru “Will you tell us about …..” olarak başlanarak sorulur. Özne sensin ve kime söyleyeceğin us kelimesi ile belirtiliyor. Tell fiili tell + someone + about olarak kullanılıyorsa bahsetmek anlamına gelmektedir.
Bazen arkadaşlarımızla belli aralıkla karşılıklı buluşup sohbet ederiz. Arada telefonla hayatımızdan bahsederiz. Uzun zamandan beri hayatında olan bir arkadaşına bir şeylerden daha önceden bahsedip bahsetmediğini sorman gerektiğinde “Did I tell you about …” diye konuşmaya başlaman gerekir.
Hayatımızda bazen birilerine bir şeyler söylemez anlatırız. Bazen birilerinin bize çok güzel bir hikaye anlattığını söyleriz. Bazen birine bana veya bize bir şey anlatmasını rica ederiz. Bu durumlarda da Tell fiilini kullanman gerekir. Tell fiilinin kullanabilmen için mutlaka fiilden sonra kime söylediğinin, anlatıldığının veya bahsedildiğini belirtmelisin.
Günümüzde ingilizce konuşma pratiği ile İngilizceyi aktif öğrenmeyi hedefleyen ingilizce kursları bulunmaktadır. Bu kursların hedefi ilk günden konuşarak öğretmeyi sağlamaktır. Hedefleri seni ingilizce konuşturtarak ingilizce öğrenmeni sağlamak olduğu için konuları sana konuşturarak öğretirler. Yani özel gramer konusu anlatmazlar. Konuyu uzun uzun anlatmazlar. Direkt konuşurken öğrenmeni sağlarlar. Online veya karşılıklı olan bu derslerde eğitmenin ile sadece say ve tell konusu pekiştirmek için konuşma pratiği yapabilirsin. Speaking konusu say ve tell arasındaki farkı iyice öğrenmek ise senin bu fiilleri sık sık kullanarak konuşmanı sağlayacak sorular soracaktır. Bu şekilde iyice öğrenirsin. Örneğin “Can you tell me a joke?” “Bana bir fıkra anlatır mısın gibi?
İngilizceyi ilk günden itibaren konuşarak öğrenmeni hedefleyen ingilizce kurslardan profesyonel destek al, sen de ingilizce konuşabilenler arasına en yakın zamanda katıl…
GNR Eğitim