Bu yazımızda size bir yabancı dil öğrenilirken o dilde düşünmeye nasıl başlayabileceğinizden bahsedeceğiz.
Bir yabancı dili öğrenmeye karar verdiğimizde, hayatımızın akışına o dili katmaya başlamak ilk yapacağımız eylemdir.
Beynimizi İngilizce ile meşgul etmemiz gerekir. Kulağımız hep İngilizce duymaya alışmalıdır. Dinlemeyi, o an hemen bir şeyler öğrenmek için değil, kulak ile İngilizce duyup beynin İngilizce kelime duymasını alışkanlık haline getirmek gerekir. Dinlerken anlamasanız da hep kulağınızın duymasını sağlamalısınız. Haber kanallarını kitap okurken, yolda yürürken, banyo yaparken, film izlerken dinleyebilirsiniz. Farkında olmasanız da beyniniz İngilizce kaydetmeye başlar. İmkanınız varsa duyduğunuz veya seçebildiğiniz kelimeleri tekrarlayın. Dinlerken özne ve fiilin arka arkaya geldiğini beyin algılar. Zamanla farkında olmadan İngilizce düşünmeye başlayarak İngilizce cümle yapısına göre cümle kurmaya başlandığınızı fark edersiniz. Aynı kendi dilinizde düşünmeden kurduğunuz cümleler gibi otomatik uygun cümle yapıları kurarsınız.
Sabah kalktığınızda sabah uyanmayı İngilizce söylemeye başlayın. Evet her gün sıkılmadan yapmalısınız. Kişisel gelişim kitaplarında isteklerinizi en az 21 gün tekrarlayın derler. Beynin normalleştirme süresi en az 21 gündür. O yüzden her gün öğrendiğiniz yabancı dilde kendinize günaydın deyin. Sabah uyanmak insanların her gün yaptığı rutinler arasındadır. Şimdiki zaman kullandığımız bir rutindir. Biri günlük yaşantınızdan bahsedin diye sorduğunda sabah kaçta kalktığımızı anlatmayla başlarız. Her uyandığınızda birine sanki rutininizi anlattığınızı hayal edin. Bu yüzden her gün İngilizce sabah uyanıldığında söylenen cümleleri tekrarlayın. Günaydın, bugün saat yedide kalktım gibi cümleleri en az 21 gün tekrarlayın. 40 gün sonunda siz bilinçli olarak tekrarlamaya çalışmasanız da zihniniz tekrarlayacaktır.
Çalışıyorsanız kendi sektörünüz ile ilgili bilgileri çok iyi bilirsiniz. Biri size iş tanımınızı sorsa düşünmeden anlatırsınız. Kendi işiniz ile ilgili İngilizce sayfaları mutlaka okuyun. Birbirinden farklı markaların sitelerini okuyun. Ne okuduğunuzu anlamayabilirsiniz. Ama kurulan cümlelere ve cümle kalıplarına göz aşinalığınız başlar. Kendi işiniz ile ilgili kelimeleri ve cümle kalıplarını sık sık görmeye başlayıp, göz duyu organı ile etkileşim kurmaya başlarsınız. Sık sık aynı kelimeleri görmek size o kelimenin ne anlama geldiğini öğrenme hissi doğuracaktır. Böyle anlarda öğrenilen kelimeler en etkili öğrenme şeklidir. O kelimeleri unutmazsınız. Her gün okuyun. Belli bir süre sonra kendi işinizi İngilizce anlatabilir duruma geldiğinizi göreceksiniz.
Eğer öğrenci iseniz, kendi ders konularınız ile ilgili siteleri inceleyebilirsiniz. Türkçe çok iyi bildiğiniz bir konunun İngilizce nasıl anlatıldığını gözlemlemeye başlayın. Birbirinden farklı sitelerde en sık kullanılan kelimelerle karşılaşacaksınız. Anlamlarını ilk zamanlar bilmeseniz de kelimelerin nasıl yazıldığını çok iyi öğrenirsiniz. Bir kelimeyi üç sitede gördüğünüzde sözlükte o kelimenin anlamanı öğrenmek isteyeceksiniz. Sözlükte baktığınız an o kelimeyi kalıcı olarak hafızanıza kaydedersiniz.
İster öğrenci olun ister çalışan internet sayfalarını okudukça, kelimeleri öğrendikçe, kendi kendinize sesli anlatmaya başlayın. Yazarak anlatmaya çalışın. Yazdıklarınızı ve konuştuklarınızı nasıl mı kontrol edeceksiniz? İnternette yazı denetim siteleri bulunmaktadır. GNR blog yazılarımızda yazdıklarınızı kontrol edebileceğiniz web sitelerden bahsetmiştik. Bu yazımızı okuyup hangi sitelerden destek alacağınızı görebilirsiniz.
Yabancı dil öğrenirken günlük yaşantımızda yaşadıklarımızı o dilde nasıl söyleriz diye zihinde düşünmeye başladığınızda İngilizce düşünmeye başlamaya adım atmış olursunuz. Bir arkadaşınızla bir kafede buluştuğunuzda, garsondan sipariş vermeyi zihninizde İngilizce söyleyin. Siparişinizi verirken, yemek seçerken içindekilerin İngilizcesini kendinize söylemeye çalışın. Menüde ıspanak var ıspanak okurken kendinize İngilizce ıspanak kelimesini zihinden söyleyin. Bunu bir alışkanlık haline getirin. Çok kısa sürede her kafede İngilizce düşündüğünüzü fark edeceksiniz. Garsonun size söylediklerini İngilizce nasıl söylenir düşünün. Dediğini hemen Türkçeden İngilizceye çevirmeyin. İngilizce de o klasik sipariş verme diyologlarını düşünün. İnternet sayfalarında bu repliklerin nasıl olduğunu bulabilirsiniz. İyice gözlemleyin. Evinizde kahve içerken bir garsondan isteyeceğinizi düşünün. Bunu bir alışkanlık haline getirmek sürekli İngilizce ile zihninizin meşgul olmaya başlamasını sağlayacaktır. İlk günler Türkçeden çevirdiğinizi ama beşinci günden sonra İngilizce düşünerek hemen söylediğinizi fark edersiniz. İlkokulda öğretmenleri tarafından şiir ezberletilmeyen öğrenci yoktur. Ezberlemek için sürekli aynı şiir tekrarlanır. İngilizce düşünmek için de bunu yapın. Sipariş vermeyi sık sık yapın. İnternetten bulduğunuz replikleri en az 21 gün her gün tekrarlayın. Bakmadan kekelemeden o replikleri tekrarladığınızda hafınızın kaydettiğini göreceksiniz. Ezberlemeden öğrenecek ve o konuda hemen İngilizce düşündüğünüzü fark edeceksiniz.
Evden çıktığınızda yürürken, bir arkadaşınız arasa, ne yaptığınızı sorsa yürüyorum, şuraya gidiyorum dersiniz. Yolda yürürken birinin sizi aradığını ve konuşmayı İngilizce yaptığınızı düşünün. Dükkanların önünden geçerken vitrinlerde gördüklerinizi zihninizde İngilizce söylemeye çalışın. Elma gördüğünüzde İngilizce bu bir kırmızı elma diye söylemeye çalışın. Rutin olarak yürürken bir yere giderken mutlaka yapın. Türkçe’de arabaya bindim, ata bindim diye binmek yüklemini kullanırız. İngilizcede kullanılan fiiller farklıdır. Günlük yaşantınızda arabanıza veya toplu taşımaya binmeyi kendinize İngilizce tekrarlayın. Yürürken sağa veya sola dönerken İngilizce yol tarifi kalıpları ile kendinize tarif yapın. Hiç sıkılmadan ihmal etmeden yaptığınızda, sizi birinin dinlediğini ve İngilizce aktardığınızı bir alışkanlık haline getirmeye başlarsınız.
Her gün yatmadan önce en az 10 dakika kitap okuyun. Çocuklar için olan hikaye kitaplarından başlayabilirsiniz. Okuduğunuz 4 sayfayı sesli kulağınızın duyacağı şekilde okuyun. Okurken kendi sesinizi duydukça kendi beyninize kendi sesiniz ile İngilizce kayıt yapmış olursunuz.
Evinizde odanızda her gün seri şekilde eşyaların yerini kendinize tarif edebilirsiniz. İlk zamanlar epey düşünerek yaparken günler geçtikçe akıcı söylemeye başlarsınız. Çünkü ilk zamanlar Türkçe düşünüp İngilizceye çevirirken sonraki günlerde İngilizce düşünerek söylersiniz.
Günümüzde akıllı telefon kullanmayan neredeyse yok. Öğrendiğiniz dile ait kelime oyunları uygulamalarını indirin. Toplu taşımada, evde dinlenirken, bir kafede arkadaşınızı beklerken her boş anınızda oynayın.
Zaman zaman yurtdışından arkadaşınızın geldiğini düşünün. Ona ülkenizi nasıl anlatırsınız. İlk zamanlar bir Türkçe bir İngilizce düşünürsünüz. Ama ne anlatacağınızı bildikten sonra İngilizce düşünerek anlatmaya başlarsınız. Bazen de kendinizin yurtdışına gideceğinizi düşünün. Hangi ülkeye gitmeyi isteyeceğinizi düşünün. O ülke ile ilgili internet sayfalarını okuyun. Her gün farklı bir sayfa okuyun. Anlatılanlar aynı ama bahsetme şekilleri farklıdır. Farklı siteler okudukça kelime bilginiz arttıkça en sevdiğiniz yeri anlamaya İngilizce başlarsınız.
Türkçe’de bilmediğimiz bir kelimenin anlamını öğrenmek için sözlüğe bakarız. Sözlükte Türkçe tarifini okuruz. Yeni öğrendiğiniz İngilizce sözlüklerin de mutlaka İngilizce tariflerine bakın. Yani İngilizce İngilizce sözlük kullanın. Bildiğiniz kelimelerle, o sözcüğün nasıl anlatabildiğini gözlemleyip, İngilizce düşünmeye başlarsınız.
Bütün tavsiyelerimizi yapmaya başlamadan önce mutlaka cep telefonunuza sözlük uygulamalarından birini indirin. Etrafınıza bakarken İngilizce düşünme alışkanlığı kazanmaya çalışırken bilmediğiniz kelimeler olacaktır. Görsel ve işitsel etkileşimle öğrenilen kelimeler kalıcı öğrenilir. O yüzden o an sözlüğe baktığınız kelimeyi kalıcı öğrenirsiniz. Bazen gün içerisinde sözlüğe bakmaya fırsat bulamayabilirsiniz. Eve geldiğinizde gününüzün nasıl geçtiğini kısa cümlelerle mutlaka kendinize anlatın. Sanki bir arkadaşınıza anlattığınızı düşünerek anlatın. Bu sırada gündüz anlamını bakamadığınız kelimeleri hatırlayıp sözlüğe baktığınızda o kelimeleri bir anınız ile kaydedeceğinizden kalıcı olarak öğrenmiş olursunuz.
Akşamları dizi izleyin, oyun oynayın, radyo dinleyin, kitap okuyun. Bütün duyu organlarının öğrendiğiniz yabancı dille etkileşim yapmasını sağlayın.
GNR Eğitim