Doğduğumuz andan itibaren günlük yaşantımızda hep konuşmalarımızda soruları cevaplarken ya kesin olarak cevap veririz ya da ihtimallerini belirterek cevap veririz. Aslında olasıklıklardan bahsetmiş oluruz. İngilizce’de ihtimaller üzerine konuşurken aslında olasılıklara göre cümle de May, Might, Can, Could kullanılır. Modal Cümleler olarak anlandırılan bir gramer konusudur.
İngilizce ilk öğrenmeye başlayanlar cümle yapıları, kelimeler derken modal cümlelerinin ayrıntıları konusunu iyice pekiştirmek konusunda yavaş ilerlerler. Aslında Türkçe konuşurken de cümlemizde sık sık kullanıyoruz. Türkçe’de -ebilmek eki ekleyerek olayların olasılıklarından bahsederiz. Türkçe konuşurken -ebilmek ekini bazen becerilerimizi belirtirken kullanırız bazen de olasıklıkları veya ricalarımızı belirtirken kullanıyoruz. İngilizce olasılıklar konusunu iyice pekiştirmek için öncelikle günlük yaşantında olasılıklardan bahsederken fiile nasıl bir ek eklediğinin farkında olman sana çok fayda sağlayacaktır.
Yabancı bir dili geliştirirken o dilde konuşma pratiği yaparken o dilde düşünerek konuşmak gerekir. Ama kendi dilimizde tam karşılığı ne, bunun farkına varmakta gramer konularının en hızlı şekilde öğrenilmesini sağlar. Bizlere sorulan soruları cevaplarken ya da bir konudaki fikirlerimizi belirtirken mutlaka olasılıklardan bahsederiz. Bu yüzden bir konu üzerine İngilizce konuşma pratiği yaparken de en çok kullanılma ihtiyacı olan bir konu olasılık cümleleridir. İngilizce’de konuştuğumuz konunun gerçekleşme yüzdesine göre may, might, can, could kullanılır. Olasılıkların gerçekleşme derecesine göre kullanılırlar.
Modal Cümlelerde Might Ne Zaman Kullanılır
Bir konu üzerine ihtimallerden bahsederken, o olayın gerçekleşme ihtimalini % 25 gibi düşük görüldüğünde, ingilizce cümlelerde özne ile yüklem arasında might kullanılır.
İngilizceyi pasif olarak öğrenen birini düşünelim. Yeni kelimeler öğrenirken, gramer kurallarını öğrenirken veya dizi izlerken ingilizce pasif öğrenilir. Yabancı dil, aktif öğrenildiğinde en iyi öğrenilebilir. Bu da konuşmakla olur. İngilizceyi pasif olarak öğrenen birinin yakın zamanda ingilizce konuşabilmesinin ihtimali azdır. Bu yüzden bir eğitimcinin gözünden pasif öğrenen kişilerin İngilizceyi yakın zamanda konuşabilme olasılığı % 25’tir. Bir eğitimci ingilizce pasif öğrenen birinin konuşabilme olasılığı üzerine konuşurken cümlesinde özne ile yüklem arasına might kullanır.
Sen de pasif olarak öğreniyorsan öğrenme yöntemini değiştirmelisin. En yakın zamanda ingilizce konuşanlar arasına katılmak için konuşarak ingilizce öğrenmen gerekir. Bir kurs için zamanın yoksa, kurs sana gelsin. Online ingilizce kurslarını araştırarak, istediğin zamanda ve yerde İngilizceyi aktif olarak öğrenebilirsin. Özellikle ilk günden konuşarak yabancı dilini geliştirecek ingilizce kurslarını araştırmanı tavsiye ederiz.
Might kullanımı için başka bir örnek daha verelim. Bir arkadaşınla bir konu üzerine veya bir plan üzerine konuştuğunu hayal et. Örneğin hafta sonu yurtdışına tatile gideceksin. Hava durumuna bakıyorsun. Hava güneşli gözüküyor. Tatilinde sıkıntı yaşamamak için her ihtimali düşünerek valiz hazırlayanlardan olduğunu düşün. Sen ya yağmur yağarsa diye valizine yağmurluk koyuyorsun. Yağmur yağma ihtimali çok düşük. Tatile gideceğin arkadaşına, “yağmurluklarımızı alalım, yağmur yağabilir” diyorsan bu cümlede might kullanmalısın. Bazen de bize bir soru sorulur, hiç fikrimiz yoktur. Hiç fikrimiz yoksa ya gerçekleşirse mahcup olmak istemeyiz, ya da kötü bir tahmin de bulunmuş olmak istemeyiz. “bilmiyorum olabilir” deriz. Bu durumlarda da might kullanman iyi bir olasılık modal cümlesi olacaktır.
Modal Cümlelerde May Kullanımı
İngilizceyi aktif olarak öğrendiğini düşünelim, konuşarak İngilizceni geliştirmeye çalışıyorsun. Ama hayatının akışına İngilizceyi yerleştirmeden öğrenmeye çalıştığını varsayalım. Yakın bir zamanda İngilizceyi konuşanlar arasına katılma olasılığından bahsederken may kullanmak gerekir. % 50 öğrenme olasılığın olur. Çünkü hem konuşarak öğrenmelisin hem de hayatına akışına yerleştirerek yabancı dilini geliştirebilirsin. Her akşam 10 dakika kendi seviyene uygun kitap okumak gerekir, her gün o dile ait bir şeyler izlemek ve dinlemek gerekir. Her hafta yeni kelimeler öğrenmek veya deyimler öğrenmek gerekir.
May içinde başka bir örnek verelim, iyice pekiştirelim. Eşinizle, sevgilinizle veya en yakın arkadaşınızla hafta sonu şehirden uzak bir yerde açık alanda kahvaltıya gideceğini düşün. Hava durumunda yağmur belirtilmemiş olsun ama bulutlu ılık bir hava olacağı belirtilmiş olsun. Kahvaltıya giderken “yağmurluklarımızı alalım, yağmur yağabilir” diyorsan, havanın bulutlu olma ihtimali ile yağması beklenen bir olasılıktır. Bu durumlarda May kullanmalısın. Olasılıkların gerçekleşmesi durumuna göre hangisini kullanacağına karar vermelisin belirtmiştik. Sana göre olasılığın gerçekleşme ihtimali % 50 ise özne ile yüklem arasına ingilizce yazarken veya konuşurken may kullanmalısın.
İngilizce de en çok duyduğumuz kelimelerden biri Maybe’dir. Bununla karıştırmamalısın. Maybe’nin kelime anlamı belki’dir. % 50 olasılıklardan bahsederken kullanacağın “It may be …” Biri Maybe yazılır biri it may be yazılır.
Hayatındaki Gerçekleşmesi Yüksek Olan Olasılıklardan Bahsederken, Should
Eğer konuşurken, konuştuğun olayın gerçekleşme olasılığı %75’den fazla ise should kullanman seni iyi bir ingilizce bilen kişi yapar. Genelde geleceğe dair gerçekleşme ihtimali yüksek olan olasılıklardan bahsederken should kullanılır. İngilizceyi konuşarak öğrenip, hayatının akışına İngilizceyi yerleştirip, keyif alarak ingilizce öğreniyorsan ve profesyonel bir eğitim alıyorsan, 12 haftada ingilizce konuşanlar arasına katılabilme olasılığın için % 75 olduğundan, bu durumda sana yakın zamanda ingilizce konuşabilirsin derken should kullanırız.
Mesala iş yerinde hazırladığın raporu bitirmek üzeresin, o sırada yöneticinin sana “raporu ne zaman teslim edeceksin” diye sorduğunu düşünelim. Raporu bitirmek üzere olduğun için yöneticine birazdan hazır olacağını belirtirsin, öyle değil mi? Bunun gibi gerçekleşme ihtimali yüksek olan şeylerden bahsederken should kullanman gerekir. Geleceğe yönelik gerçekleşme ihtimali yüksek olan olasılıklarda kullanılman gerektiğini unutmamalısın.
Will Kullanımı
Gelecek hakkında konuşurken bazen gerçekleşeceğinden emin olduğumuz olaylardan bahsederiz. Olasılıktan çıkmış, kesin olacak olayları da konuşuruz. Bu durumlarda will kullanman gerekir. Örneğin işe gidiyorsun, hava durumunda yağmur belirtilmiş olsun. Evden birlikte çıktığın kişiye, şemsiye alalım, yağmur yağacak diye kesin konuştuğun durumlarda will kullanmalısın. Artık kesin yağmur yağacak. Olasılık değil, gerçekleşme ihtimali %100 olan bir şey hakkında konuşurken özne ile fiil arasına will kullanmalısın. Modal cümle kurmuş olmayacaksın. Gelecek zaman cümlesi kuracağın için will kullanmalısın. Seneye yurtdışında yaşayacağını varsayalım. Aktif olarak İngilizceyi öğreniyorsun, azimle motivasyonun yüksek bir şekilde ingilizce çalışıyorsan, çalıştıkça performansını beğeniyorsan, kendin için bu cümleyi kullanabilirsin. Seneye ingilizce konuşacağım. Biz de sana “you will speak english next year” deriz.
Olasıklardan Bahsederken Can veya Could Kullanımı
May ile ilgili yaptığımız örneklemede ki gibi, % 50 ihtimal verdiğiniz olasılıklardan bahsederken can ve could’da kullanabilirsin. Bir sakıncası olmaz. Ama konuştuğun ihtimal üzerine konuşurken olumsuzluk katıyorsan, Can’t veya couldn’t kullanman gerekir.
Bir arkadaş grubu ile bir kafede oturduğunu düşün. Arkadaşlarından Marry ile buluşma öncesi sabah telefonda konuştuğunu ve onun yurtdışında olduğunu bildiğini varsayalım. Birinin sana “bugün Marry’de gelecekmiş” dediğinde “Marry yurtdışında, sabah konuştum, olamaz” dersen can’t veya couldn’t kullanman gerekir.
Olasıklarında Modal Cümlelerinde Ne Zaman Must Kullanabilirsin
Biri ile sohbet ederken hep gelecekte olan ihtimallerden bahsetmeyiz. Bazen bulunduğumuz ana özgü olasıklıklar hakkında konuşuruz. Örneğin dışarıda güneş var, sen evdeki biri ile konuşurken, güneş olduğu için dışarısının sıcak olacağını düşünüyorsan, ingilizce konuşurken özne ile yüklem arasına must kullanmalısın.
Modal cümlelerinde artık may, might, can, could, should, must kullanımlarını kolay bir şekilde yapacağından hiç şüphemiz yok.
Adam Fawer, “işte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu” demiş. İnşallah en yakın zaman da bu cümleyi ingilizce söyleyebilenler arasına sende katılacaksın…
GNR Eğitim