Yeni bir şey almaya karar verdiğimizde, her gün yürüdüğümüz veya geçtiğimiz yerlerde farkına varmadığımız mağazaları, ilgili tabelaları veya reklamları fark etmeye başlarız, öyle değil mi?
Yaşadığımız dünya olan her şeyle bağlantı kurmamızı sağlayan algılarımız, yeni bir şey almaya karar verdiğimizde, o ürün ile ilgili her şeye dikkati yöneltir. Çünkü duyu organlarının fiziksel uyarılması ile bizim için bir anlam ifade eden uyarıları daha çok seçeriz ve yorumlarız. Dikkatimizi çeken şeyleri hemen fark etmemiz, algı sürecinde etkili olduğu bilimsel olarak kabul edilen, Algıda Seçiçilik’tir.
Belki kariyerin, belki eğitimin, belki kişisel anlamda kendini geliştirmek için İngilizce yazabilmek, konuşabilmek, dinlediğini veya okuduğunu anlayabilmek istiyorsun…
Bir dili konuşabilmek için o dilin kelimelerini bilmeli ve bu kelimeleri cümlede doğru bir şekilde kullanmamız gerekir. Doğru bir cümle kuramasak da, söylemek istediğimiz ile ilgili birkaç kelimeye mutlaka ihtiyaç duyarız. İkisini de bilmezsek hiç konuşamayız.
Bazı kişiler çok fazla İngilizce sözcük bilgisine sahip olduğu halde cümle yapılarını bilmediğinden konuşamıyor. Bazı kişiler çok iyi gramer bilgisine sahip olduğu halde yeterli kelime bilmediğinden konuşamıyor. Bazı kişler de hem gramer bilgisine sahip hem yeterli kelime bilgisine sahip olduğu halde kendine güveni olmadığından konuşamıyor.
Keşke Dünya’da başka bir dil konuşabilmek için gerekli bilgileri satın alacağımız, algıda seçicilik yapabileceğimiz mağazalar olsaydı, ne güzel olurdu, öyle değil mi?
Maalesef algıda seçicilik yapacağımız mağazalar yok.
Algıda Seçicilik kabiliyetini, en kısa sürede İngilizce konuşabilmek için kullanmaya ne dersin?
İngilizce öğrenmeye karar verdiysen, algıda seçicilik yaptığın her şey İngilizce ile ilgili olmaya başlamalı. Anne olmaya karar veren bir kadını düşünün. Algıda seçicilik yaptığı her şey hamilelik ile ilgili olmaya başlar. Hamileliğe dair ne varsa dikkatini çeker. İngilizceyi en kısa sürede öğrenmek istiyorsan, gördüğün, duyduğun, kokladığın, dokunduğun ve tattığın her şeye dikkatini İngilizce için vermelisin. Her yer sana en kısa sürede İngilizce konuşacağını hatırlatmalı. Zihnini, bilincini ve bilinçaltını, İngilizce ile meşgul etmeye başlamalısın.
Öncelikle mobil uygulamalardan dijital sözlük uygulamalarından birini indirmelisin. Film veya dizi izlerken, bir haber programı izlerken, duyduğun Türkçe kelimelerin İngilizcesi ne idi düşünmeye başlamalısın. Bunu arkadaşlarını sohbet ederken, radyo dinlerken, her şeyde yapabilirsin. Duyduğunda en çok ilgini çeken, seni İngilizcesi neydi diye meraklandıracak kelimeler için yapmalısın. Algıladığın kelimelerin İngilizcesini bilmeye ve öğrenmeye çalışmalısın. Ders çalışmak için değil, dinlenirken veya keyifle bir şeyi seyrederken, zihninde hep İngilizcenin olmasını sağlamak için yapmalısın. Dikkatini çeken kelimeler, algıda seçicilik yaptığın kelimelerdir. Bu yüzden ezberlemeden öğrenmeni sağlayacaktır.
Ekranda veya günlük yaşantında gördüğün nesnelerin İngilizcelerini içinden söyleme alışkanlığı kazanmalısın. Gördüğün zaman senin anlamını öğrenmeye teşvik edecek nesneler, sosyal veya iş hayatında senin için bir anlam edecek kelimeler olacaktır. Gün içerisinde bizim için bir anlam ifade eden nesneleri algılarız, dikkat ederiz. En çok algılandığın sözcüklerin İngilizcesini öğrenmeye çalışmalısın. Ya yazarak ya kendine konuşarak cümleler kurmaya çabalamalısın. İngilizce çok iyi konuşmaya başladığında da senin için önemli konularla ilgili konuşacaksın. Türkçe sohbetlerimizde de, kendimiz için önemli olan konuları anlatırız. Bu yüzden İngilizce cümle kurmaya mutlaka çabalamalısın. O an cümleyi tam kuramasan da emin ol, yabancı dili iyi olan biri ile karşılaştığında, doğrusunu öğrenmeye çalışırsın. Her şeyi nasıl İngilizce söylerim algısında olman, daha hızlı bir şekilde hayatının akışına İngilizceyi almanı sağlayacaktır. Gördüklerinin, İngilizcesini söylemeye çalışmak için ayrıca dikkat etme alışkanlığı kazanacağın bu süreçte, konuşma odaklı eğitim kurumlarından destek alabilirsin. Konuşma pratiği derslerinde, eğitmenine gördüklerini anlatmaya çalışırsın. Böyle bir şey gördüm, İngilizcesini içimden şöyle söyledim deyip, doğru cümle kurup kuramadığını öğrenme imkanına sahip olursun.
İş hayatında veya sosyal hayatında, yemek yerken tattığında ne hissettiğini fark etmeye çalış. Tadını nasıl bulduğunu Türkçe kendine tanımlamaya çalış. Aklında en çok kalanlar, senin İngilizcelerini de öğrenme merakı hissettirecektir. Türkçe birine anlatacağın şeyleri İngilizcede nasıl anlatabileceğini araştırdığında, daha hızlı öğrenmeye başlarsın. Sözcükleri öğrenmeye çalışırken, yemek ile ilgili cümle yapılarını da gözlemlemeye başlarsın. İngilizcede bazı eylemlerle isimler birlikte kullanılır. Türkçede sadece bir fiil ile söylenen sözcükler, fiil ve isim ile söylenebilmektedir. Eylemleri tamamlayan zarf ve sıfat kuralları Türkçeden farklı olabiliyor. Farkında olmadan gramer kurallarını öğrenirsin. Konuşma pratiği derslerinde bunları anlatırsın. Böylece ne anlatacağını bilerek, konuşmaya odaklanırsın. Akıcı olursun. Bazen ne anlatacağını bilememek de akıcı konuşmamızı engeller.
Günlük hayatında bir araca binerken, alışveriş ederken, sinemaya işe vb giderken, çalışırken, bir yerlere gitmek için hazırlanırken, yaptıklarına dikkat etme alışkanlığı kazanmalısın. İçinden sanki bir yere kayıt yapar gibi, Türkçe neler yaptığını kendine söylemelisin. Türkçe neler yaptığını anlatma alışkanlığı, İngilizce ne anlatacağın konusunda rehberlik eder. Gün içerisinde yaptıklarından, en çok aklında kalanların akşam İngilizce cümlelerinin nasıl olacağını araştırmanı sağlar. Gün içerisinde kendi yaptıkların olacağı için, akşam İngilizce bunları kendine anlatmaya çalışmalısın. Düzenli olarak bunu yapman, eğitmenin ile de çok hızlı ilerlemeni sağlar. Türkçe ana dilimizde bile iş ile ilgili bir şeyler yazarken, yazdığımız cümleleri birkaç kez değiştiririz. İngilizcede yaptıklarını kendin için yazmaya veya konuşmaya çalışırken, cümlelerini kaç kez değiştireceğini fark edeceksin. Kendin kendine daha iyisini yapmaya çalıştıkça çok hızlı gelişirsin. Eğitmenin ile konuşma pratiği derslerinde motivasyonun yüksek olur.
Gördüğün, tattığın, kokladığın, duyduğun ve dokunduğun her şeyde bunun İngilizcesi ne, bunu cümle içinde nasıl kullanırım mutlaka düşünmelisin. Bir yandan hayatına devam et, ama her şeyi ingilizce için yapıyormuşsun gibi ol. Telefonunda oyun oynamak istediğinde, yeni bir uygulama indirmek istediğinde, ingilizce dil bilgini artırabileceğin oyunları seçmelisin. İngilizce dil becerisinin geliştirmek isteyenler için özel yazılmış keyif alabileceğin oyunlardır. Oyun oynayarak hem keyif almalısın, günün yorgunluğunu atmalısın, hem de yeni kelimeler öğrenebileceğin oyunlar olmalı. Amacın en kısa sürede yabancı dilini geliştirmek, ingilizce ile ilgili hep yeni bilgi almak olduğu için, sana yeni bir bilgi kazandırmayan oyunları zaten kendin eleyeceksin.
İngilizceye ders çalışmak gibi veya yapman gereken bir mecburiyet gibi bakmamalısın. Hızlı ilerlemek için İngilizceye bir hobin gibi bakmalısın. En çok satın almak istediğin bir eşya gibi bakmalısın. En çok sosyalleşmek istediğin kişi gibi bakmalısın. O zaman duyduğun, gördüğün, dokunduğun v.b her şeyde, İngilizce konuşabiliyor muyum algısında olabilirsin. İngilizce hep yeni bilgileri beynine almayı algıda seçicilik yaparsan, sana İngilizce için bir şey kazandırmayacak ne varsa elersin. Dikkatini sadece yabancı dilini geliştirecek etkinliklere verirsin. Bu süreçte konuşma odaklı eğitim kurumlarından profesyonel destek alırsan, çok kısa bir sürede, ingilizce konuşabilenler arasına sende katılırsın.
GNR Eğitim